Coronavirüs Salgını-Değişen ve Uzayan Süreler
- 6 Mayıs 2020
- Topkaya Hukuk Editör Ekibi
7226 SAYILI KANUN’UN GEÇİCİ 1. MADDESİ UYARINCA SÜRELERİN DURMASI
Tüm Dünya’yı olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına alan Coronavirüs (Covid-19) salgını sebebiyle özellikle kamu organları tarafından önleyici tedbirler kapsamında kararlar alınmakta ve kanuni düzenlemeler yapılmaktadır. Bu doğrultuda, 26.03.2020 tarih ve 31080 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la birçok yasal düzenleme değiştirilmek veya yeni eklemeler yapılmak suretiyle gerçek ve özel veya kamu tüzel kişilere yeni hak ve yükümlülükler getirilmiştir. Aynı zamanda, Kanun’un Geçici 1. maddesiyle Covid-19 salgını sebebiyle hak kayıplarının önlenmesi amacıyla mevzuatta belirtilen sürelerin -istisnaları da belirtilerek- belirli bir süre durdurulmasına karar verilmiştir.
Sürelerin hesaplanması kimi zaman karışıklıklara sebebiyet verdiğinden bu yazı ile sürelerin durması hakkındaki kanuni düzenlemeye açıklık getirilmeye çalışılacaktır. Geçici 1. maddenin 1. fıkrasının a bendi ile; dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler; 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 13/3/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30.04.2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durdurulmuştur.
Takip hukukuna (icra işlemlerine) ilişkin süreler ise, aynı maddenin 1/b bendi ile 22.03.2020 – 30.04.2020 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasında durdurulmuştur. Bu süreler durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden (01.05.2020) itibaren işlemeye başlayacaktır. Durma süresinin işlemeye başladığı 13.03.2020 tarihi itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden (01.05.2020) başlamak üzere on beş gün uzamış sayılacaktır. Ancak, şu hususa değinmekte fayda mülahaza ediyoruz. Maddenin lafzı öne çıkarıldığında, belirli bir tarih itibariyle bir zaman diliminden/süreden arta kalan sürenin on beş gün ve daha az kalabilmesi için kanunda o hukuki işlem için öngörülen sürenin daha fazla olması gerekmekte olup, yasalarda on beş gün veya daha az öngörülen sürelerin sayısal olarak bu koşulu sağlaması mümkün olmadığından, sürelerin işlemeye başladığı tarihten itibaren yasalarda öngörülen süre kadar uzayacağı (örn: yedi gün, iki iş günü, bir hafta, on gün gibi) söylenebilecektir. Bununla birlikte, anılı hükümden tersi bir anlam çıkarmak da mümkündür. Kanaatimizce, hükmün amacı gözetilerek, daha kısa olan sürelerin de son gününün 15.05.2020 tarihine uzadığını kabul etmek gerekir; ki öğretide genel kabul de bu doğrultudadır. Ancak, herhangi bir hak kaybına uğramamak adına, on beş günden az olan sürelerin (örn: protesto, icra takiplerinde itiraz süreleri gibi) yasalarda öngörülen süre kadar uzayacağının kabulü ile hareket etmek daha temkinli ve tedbirli bir hareket tarzı olacaktır.
Konunun daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla yapılan düzenleme -takip hukukuna ilişkin olanlar bir kenara bırakılacak olursa- çoğunluk görüşü doğrultusunda tüm ihtimaller gözetilerek aşağıda maddeler halinde açıklanacaktır:
1) 13.03.2020 tarihi itibariyle, bitimine on beş gün veya daha az kalmış olan süreler bakımından yeni sona erme tarihi 15.05.2020 tarihidir.
Misal vermek gerekirse; idari bir uyuşmazlıkta dava açma süresi 25.03.2020 tarihinde sona erecekse, bu düzenleme gereğince dava açma süresinin son günü 15.05.2020 tarihi olacaktır.
Tam bu noktada, yasalarda on beş gün ve daha az öngörülen sürelerin, 01.05.2020 tarihinden sonra 15.05.2020 tarihine kadar değil de gerçek süresi kadar uzayacağı yönündeki azınlık görüşüne değinmenin yerinde olacağı kanaatindeyiz. Bir örnekle açıklamak gerekirse; ilamsız haciz yoluyla takiplerde itiraz süresi yedi gündür. Azınlıkta kalan görüş bu sürenin 01.05.2020 tarihinden sonra yedi gün daha uzayacağı ve 07.05.2020 tarihinin son işlem günü olduğunu ileri sürerken, çoğunluk görüşü yedi günlük sürenin on beş güne uzatıldığını ve son işlem gününün 15.05.2020 tarihi olduğunu belirtmektedir.
2) 13.03.2020 tarihi itibariyle, bitimine on altı gün veya daha fazla kalmış ve en geç 30.04.2020 tarihinde sona erecek olan süreler bakımından, yeni sona erme tarihi, 13.03.2020 tarihi itibariyle sürenin sona ermesine kaç gün kaldıysa, o kadar gün kadar 01.05.2020 tarihine eklenmek suretiyle belirlenecektir.
Misal vermek gerekirse; adli bir uyuşmazlıkta 02.04.2020 tarihinde sona erecek hak düşürücü bir sürenin, düzenleme gereğince sona erme tarihi 21.05.2020 olacaktır. Zira, 13.03.2020 – 02.04.2020 tarihleri arasında 21 gün vardır. Bu süre, 01.05.2020 tarihine eklendiğinde sürenin son günü 21.05.2020 tarihine karşılık gelecektir.
3) Başlangıcı 13.03.2020 – 30.04.2020 tarihleri arasındaki bir döneme denk gelen süreler ise 01.05.2020 tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır.
Misal vermek gerekirse; iş sözleşmesi 04.04.2020 tarihinde feshedilen bir işçi fesih tarihinden itibaren bir ay içerisinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurmak zorundadır. Ancak, arabulucuya başvurma süresinin başlangıcı durma tarihlerine denk geldiğinden, bir aylık sürenin başlangıcı 01.05.2020 olarak kabul edilecek ve bu süre 01.06.2010 tarihinde sona erecektir.
4) Başlangıcı 13.03.2020 tarihinden önceki bir tarihe, bitimi ise 30.04.2020 tarihinden sonraki bir tarihe denk gelen sürelerin son günü, 13.03.2020 – 30.04.2020 tarihleri arasındaki gün (49) sayısı kadar ilave edilerek belirlenecektir. Misal vermek gerekirse; 08.03.2020 tarihinde ilgilisine tebliğ edilen bir idari işleme karşı, muhatabı tarafından, bu idari işlemin iptali için 60 günlük hak düşürücü süre içerisinde dava açılmak zorundadır. Buna göre sürenin son günü 07.05.2020 tarihi ise de anılı düzenleme gereğince bu süreye 49 gün eklendiğinde dava açma süresinin son günü 25.06.2020 tarihi olacaktır.
5) 7226 sayılı Kanun’un anılı düzenlemesine göre hesaplanacak sürelerin son gününün, herhangi bir resmî tatile veya adli tatil gününe denk gelmesi halinde, süreler, resmî tatil veya adli tatil nedeniyle bir kez daha uzayacaktır. Burada çok önemli bir hususa vurgu yapmak gerekir ki, adli tatil sebebiyle uzayacak süreler sadece yargılama hukukuna ilişkin olanlardır. Dolayısıyla, bu kapsamda olmayan sürelerin adli tatil süresince uzaması söz konusu olmayacaktır.
6100 tarihli Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 102. maddesine göre; adli tatil, her yıl 20 Temmuz’da başlamakta, 31 Ağustos’ta sona ermektedir. HMK’nın 104/1. maddesi hükmüne göre; adli tatile tabi olan dava ve işlerde, sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmaktadır.
Yine, HMK’nın 93. maddesi hükmüne göre; sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter. Her iki duruma da misal vermek gerekirse;
Bir anonim ortalık genel kurul kararının iptali için hak sahiplerinin karar tarihinden itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde iptal davası açması gerekmektedir. 12.03.2020 tarihinde yapılan genel kurulda alınan karara karşı 12.06.2020 tarihine kadar iptal davası açılması gerekir. Ancak, üç aylık dava açma süresinin bir bölümü durma sürelerine denk geldiği için, dava açma süresinin son gününe 49 gün eklenmesi gerekecektir. Bu süre eklendiğinde ise dava açma süresinin son günü 31.07.2020 tarihine yani adli tatil dönemine denk geldiğinden HMK’nın 104/1. maddesi uyarınca süre bir kez daha uzayacaktır. Bu durumda da, bahsi geçen davanın son günü (tedbiren) 07.09.2020 (veya bazı kararlarda kabul edildiği gibi 08.09.2020) tarihi olacaktır. Dolayısıyla, bu tarihten sonra açılan genel kurul kararının iptali davasının, üç aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından bahisle, süre yönünden reddedilmesi gerekecektir.
Bir uyuşmazlıkta 05.04.2020 tarihinde sona ermesi gereken zamanaşımı süresi 13.03.2020 – 05.04.2020 tarihleri arasındaki gün (24) kadar uzayacak ve zamanaşımı süresinin son günü 24.05.2020 tarihi olacaktır. Ancak, 24 Mayıs, Pazar gününe denk geldiğinden zamanaşımı süresi de tatil sonrası ilk iş günü olan 25.05.2020 tarihine uzayacaktır.
Son olarak belirtmek gerekir ki, Kanun’da, duran sürelerin 30.04.2020 tarihini takip eden günden itibaren işlemeye başlayacağı öngörülmüş ise de 01.05.2020 tarihi resmi tatildir. 02-03 Mayıs tarihleri de hafta sonu günlerine denk gelmektedir. Dolayısıyla, 01.05.2020 tarihinde süreler işlemeye başlayacak ise de 04.05.2020 tarihinden önce herhangi bir hukuki işlem yapabilmek mümkün olamayacaktır.
Tüm Makaleler
-
Kamulaştırmasız Hukuki El Atma Davasının Yolu Yeniden Açıldı
-
Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Vekalet Ücretleri Ve Yargılama Harçları Artık Nispi Olacak
-
Coronavirüs Salgını-Değişen ve Uzayan Süreler
-
Coronavirüs Salgını - Duran Sürelerin Çekin İbrazına Etkisi
-
Coronavirüs Salgını - İş Hukuku Etkileri
-
Coronavirus Salgını - Kira İlişkisine Etkileri
-
İşverenin Haklı Feshi
- ▷ Tüm Makaleler